Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16950

10 Mayıs 2018 Perşembe

Latin Dansları ve Sosyal Dans Hakkında

Merhaba! İnanın yazıyı yazmaya başlarken ne hakkında yazacağımı asla düşünmedim. Tam şu esnada karar vermem gerekiyor, zira ilerleyemiyorum. İzninizle biraz düşüneyim. Eveet konuyu buldum.

Belki yeni hayatında kendine aktivite arayan arkadaşlarımız vardır, latin danslarıyla ilgili bilgi ve tecrübelerimi sizlere aktarayım diye düşündüm. Başlamadan önce, dans geçmişimden bahsedeyim biraz.

Çocukluğuma kadar ineceğim, burası kişisel blogum kimse kusura bakmasın. "Büyüyünce ne olacaksın" diye sorduklarında ilk cevabım dansözdü benim. Aşşşşırı seviyordum göbek atmayı. Asena idolümdü. Bana göre o gelmiş geçmiş en iyi dansçıydı hatta. Bir kere darbukayla senkronize hareketleri bana inanılmaz geliyordu, çünkü o öyle figürler sergileyince efekt olarak "tak, tak" diye ses geldiğini sanıyordum. Darbuka olduğunu anlamam biraz sürdü yani shdjskd. Neyse, hepimizin çocukken böyle "bir şeyleri öyle sanış"ları vardır. Bir arkadaşım karabiberi kum sanıyormuş mesela. Tamam çok dağıttım toparlıyorum. Yani dansa ilgisi olan bir çocuktum. Böyle olunca annem ilkokulda folklöre gönderdi. İlk dersine gittik işte birlikte. Oyunu da hiç unutmuyorum "Dıv dıv" diye bir şey. Çok basit bir temel hareketi öğretiyorlar, herkes yaptı bir ben yapamadım. Annem de "Hadi kızım, bak şöyle" diyor, yapamıyorum. Arkadaşlarım göstermeye çalışıyor, yine olmuyor. Hoca zaten umudu kesti benden. Ben de aşırı stres oldum böyle direksiyon başında ter döken acemi sürücü gibiyim. Yok dedim ben bunu yapamicam. Çıktık çalışmadan eve geldik. Sanırım bir şeyi bakarak öğrenme kabiliyetim yok benim. Subkorteks öğrenebiliyorum. Beyin işin içine girince kafam karışıyor sjdkd. Neyse, bu acı deneyim bu şekilde sonlandı.

Geldim ortaokula. O dönemler de aşırı zayıfım, çöp gibi bir şeyim. Bacaklarım en son 2006 yılında inceydi zaten. Anıyoruz rahmetle. Sene sonu gösterisi olacak, biz de Shakira'nın Objection şarkısıyla dans edeceğiz. Koreografimizin bir bölümünde bir bel kıvırma hareketi yapıyoruz ama benim tersime geliyor hareket. Yoksa Asena'lık kanımızda var kimseye göbek atamıyo dedirtmem. Ama bana göre ters yönde çeviriyoruz ve ben yine beceremiyorum. Soxam böyle vaziyete. Hoca da diyor işte "çok zayıfsın, iyi kıvırtamıyorsun". Beni arkaya aldı, ben ağlıyom hüngür hüngür. Şarkı da söylicem o gün, ağlamaktan sesim kısıldı. Sad story'ler bitmiyor anlayacağınız. Lisede dansla ilgili bir anım yok, direkt üniversiteye geçebiliriz artık.

Üniversiteye başladığımız gibi arkadaşlarla okulun çeşitli kulüplerine kaydolduk. Biz arkadaşımla salsa ve tangoya yazıldık. Kısa sürede tangoyu saldık ama salsa gerçekten güzeldi. Haftada bir gün, yaklaşık 2 saat sürüyordu. İşte temel adım, sonra partnerli küçük kombinasyonlar, son 20 dakikasında da bachata öğretiyorlardı. Üniversitenin dans topluluğunun okulda ve dışarıda dans geceleri oluyordu. Bir kere gideyim dedim, özgüvensizlikten hiçbir şey yapamadım, çılgın gibi dans edenleri görüp "Ben bunlarla baş edemem" diyerek mekanı terk ettim. Salsayı sevmiştik sevmesine de, daha dönem 1'iz, okul tecrübemiz yetersiz, ders çalışalım diye derslere gitmeyi de bıraktık.

Dönem 2'yken bir tiyatro kulübü denemem oldu. Başındaki kıza uyuz olduğum için ayrıldım. Kendime yeni bir uğraş bulmak istiyordum, "Ulan dansa geri döneyim bari" dedim. Dans gecelerine gitmeye başladım. Bildiğim şeyler de gerçekten temel hareketler he. İşte üç beş kişi ancak dansa kaldırıyor. Kaldıran da bir bok bilmediğimi anlayınca laf sokuyor, suratı düşüyor. Hiç unutmuyorum biri "E sen sadece temel hareket biliyorsun?" demişti. Evet amına koyim? Anamın karnından figürlerle çıkmadık. Böyle demedim tabii ki. "Hıhı az biliyorum evet." falan dedim. Sikikler ya. Neyse sinirlenmiyoruzz. Bilenler bilir, ben bir şeye sebat ettim mi peşini bırakmam. Gerçekten hakkını verene kadar uğraşırım, böyle bir yapım var. Hemen gittim özel dans kursuna yazıldım. Okulun dans gecelerine, dışarıdaki çeşitli oluşumların gecelerine, ne varsa alayına gittim. Bir kere sosyal dans adapte olması kolay bir şey. Salsa için tam olarak öyle olmasa da bachatayı sadece dans gecesine giderek öğrenebilirsiniz. Yemin ederim hiçbir numarası yok. Salsa için güzel bir eğitim şart. Üstüne koymak için de pratik yapmak gerekli. Maalesef dans partnerim olmadı ama dans gecelerinde kendimi çok geliştirdim. Hani keşke sizi pezevenklerin elinden alacak biri çıksa da, gel partnerim ol, birlikte dans çalışalım dese. Deli gibi aşama kaydedersiniz. Ben birkaç arkadaşımla çalıştım kısa süreli. Benim için en faydalısı on2'yu öğrenmek oldu. Salsada On1 ve On2 diye iki çeşit adımlama var. On1, yeni başlayana öğretilen, On2 ise daha ileri seviyedeki dansçıların, dans gecesinde caka sattığı adımlama. Ben on1'ı iyice öğrendikten sonra, rabbimmm on2'yu öğrenem diye delirmeye başladım. Bir abi var sağ olsun, kısa sürede öğretti bana. Böylece iyi dans eden (çoğunluğu hoca) insanlarla da etkileşimim arttı.

Bir kere dans konusunda her zaman iyileri kovalayacaksın. Egoyu bir kenara bırakman gerekiyor. İyi dans edeni dansa kaldıracaksın. Başta rezil olmaya yakın şeyler yaşıyorsun tabii ki. Yeterince iyi bilmediğin için, karşındakinin verdiği komutları doğru alamıyorsun. Yaptırmak istediği hareketi yapamıyorsun falan. Ama böyle böyle gelişiyorsun. İyiyi kovalamadan, ilerlemek gerçekten zor. Dans gecesine gelip, "ben kimseyi kaldırmam" dersen, seni de orta derecede bilenler kaldırır, ki o da en iyi ihtimal. Maalesef iyi dans edenlerin çoğu, kaşına gözüne bakıp da dansa kaldırmıyor. Tabii ki arada yavşakları var, ama benim kovaladığım dansçılar asla kimsenin ayağına gitmiyordu. Kendi arkadaş çevreleri ya da onları dansa kaldıranlarla dans ediyorlardı. Eee napalım biz de gittik ayaklarına.

Şimdi sıfırdan dansa başlayacak arkadaşlara tavsiyeleri toparlayalım. Önce erkekler cephesinden bakalım. Kız düşüyor mu? Düşüyor kardeş. Ama beginnerken zor. Bu işin şakasıydı ama tabii ki her şakada bir gerçeklik olduğu gibi, burda da var. Dans bir flört mecrası, bu bir gerçek. Salsa eşli dans olduğu için, erkeğin işi daha zor. Hareketleri erkek planlıyor. O yüzden pratik aksatılmamalı. İyi bir dans kursuna gidilmeli, dans gecelerine sık sık gidip o dersler pekiştirilmeli. Belli bir seviyeye kadar sıkıntı çekeceksiniz. Dansa kaldırdığınız kızlar sizi reddedebilir, ya da dans ederken suratı düşebilir. Ben de geçtim aynı yollardan, şimdi kimseye zamanında bana yaptıkları gibi vücut diliyle ya da sözel olarak tavır almıyorum, ama içimden "Allah'ım ben hayır kurumu muyum, bitsin artık şu şarkı" diye geçirdiğim oluyor. Özetle vazgeçmiyoruz beyler.

Kadınlaraysa vereceğim daha deep tavsiyeler var. Canım hemcinslerim, öncelikle dansa dans için gelmeyen çok erkek var. Bunu zaten tahmin ediyorsunuzdur. Bu erkekler genelde iyi salsa bilmez, hatta belki hiç bilmez, bachatayı biliyordur. Gereksiz bir güler yüzlülük, bir konu açma çabası, ya da bedensel yakınlaşma denemeleri olacaktır. Bachata bu duruma çok müsait bir dans türü. Ben gerçekten bachatadan keyif alıyorum ama kiminle dans ettiğinle inanılmaz alakalı. Bunun erkeğin dış görünümüyle falan pek ilgisi yok. Gerçekten samimi söylüyorum bunu. İyi bir dansçı olacak, hareketleri öküz gibi, ya da gereksiz erotizm dolu olmayacak. Ölçüsüyle yapıldığında harika bir dans, ama kaç kişi başarıyor derseniz, oldukça az. O yüzden bir eliniz mutlaka adamın omzunu itip uzaklaştırabilecek şekilde yerleşik olmalı. Rahatsız edici tiplerden bu şekilde kendimizi koruyabiliriz. Salsada zaten böyle sorunlar asla yok. Müthiş keyifli, ama her şey gibi emek isteyen bir dans. Bizim öğrenmemiz kesinlikle daha kolay. İlerledikçe Lady Style derslerine gidip, shine (dans esnasında yapılan solo figürleri) öğrenebilirsiniz.

Son olarak dans festivallerinden bahsetmek istiyorum. Ben bir kez katılabildim, ama hayatımdaki en güzel deneyimlerden biriydi diyebilirim. Sabah 4'e kadar dans ettiğimi biliyorum. Hem de ülkenin en iyi dansçılarıyla dans edebilme fırsatı buluyorsunuz. Gerçekten çok ama çok keyifliydi. Bir daha gitmek için sabırsızlanıyorum. Showlar, partiler, workshoplar, gerçekten dolu dolu geçiyor. Çağ atlatır insana, o derece güzel bir imkan.

Yazımı burada sonlandırıyorum. Umarım faydalı olabilmişimdir. Yeni bir şehirde, yeni bir hayata başlayacak olan okuyucum varsa, sosyalleşmek adına güzel bir aktivite olabilir. Öğrenciler için de aynı şekilde. Dans güzel şey ya. Gerçekten iç kıpırdatıyor. İnsana enerji ve mutluluk veriyor. Bir şeyi başarma hissi zaten mükemmel. Yeni insanlarla tanışmak da keyifli. (çoğu mal olsa da) Öyle yani, herkese tavsiye ediyorum. Hepinize heyırlı günler diliyorum. Hoşça kalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkese Merhaba!

Günlükvari 16 - Nihayet Bahar!