Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17323

13 Ocak 2018 Cumartesi

Günlükvari

Selamlar! Arayı fazla uzatmadım bu sefer. Belli bir konum yok aslında, hatta belki yayınlamam bu yazıyı. Öylesine konuşmak istiyorum. 30 Ekim'den beri tuttuğum bir günlüğüm var, "Bugün şöyle bok gibiydi ama toparlicam, işte umutlarım var ama yıkılmak üzereyim, öldüm, geberiyorum ama tam anlamıyla da vazgeçmiş değilim" Böyle şeyler yazmışım sürekli. 
İnternete girmek de beynimi yakıyormuş gibi geliyor. Instagramı kaldırmakla gerçekten iyi bir şey yaptım kendim için. Gece uyumadan önce tarayıcıdan şöyle bir bakıp kedi köpek likelayıp çıkıyorum. Twitter son kalemdi ama ordan da eski tadı alamadığımı söylemiştim. Dün onun da appini kaldırdım ama tarayıcıdan köpek gibi girmeye devam ediyorum. Daha da cazip gelmeye başladı hatta. Bir de, molalarda kendimi oyalamak için daha önceden okuduğum çerez kitapları tekrardan okumaya başladım. Gülse Birsel'in Memleketi Ben Kurtaracağım kitabı ruhuma iyi geldi. Çok kasmadan, tatlış tatlış okunulacak bir kitap. Tus kitapları bitti, bir de okuma kitaplarını ikinciye dönüyorum ya abv bu hayatın. Ama ben izlediğimi ikinciye izlemeye, okuduğumu tekrar okumaya, ilkinde kaçırdığım detayları fark etmeye bayılan bir insanım. Tam bir eski bağımlısıyım o konuda. Yeni bir diziye başlayacağıma sevdiğim bir dizinin bölümünü açar izlerim. Arka planda önemsiz bir detayı fark eder, "Aa bak hiç dikkat etmemişim o zaman" der, mutlu olurum. Böyle böyle yeni dizi izleyemez oldum resmen. 
O kadar kolay etkilenen bir insanım ki, Gülse Birsel'in günlükvari tarzı içimdeki yazarı uyandırdı, günlüğüme bile komiklik şakalar yapmaya başladım. Sonu ünlemle biten nükteler, hayatımdaki olumsuzlukları alaya almalar falan. Bitirdikten sonra da nasıl yazmışım diye okuyorum sdhjjfk Of ben gerçekten iflah olmaz bir bireyim.

Dün Tus başvurumu yaptım. Başvurular başlar başlamaz yaptım. 2-3 kez kontrol ettim. Başvuru kağıdımın çıktısını falan aldım. (Evde yazıcı var, sokağa çıkmadım bunun için merak etmeyin.) Sonra evde "Hayat işte şu bir güne, bir sınava bağlı." triplerine girdim. Sonra dedim ki kendime "Ulan kendini bildin bileli sınava giriyorsun, romantizm yapmak şimdi mi aklına geldi?" Geçenlerde çok yakın arkadaşım bana moral vermek için "Bak, oks, ygs, lys, üniversitedeki sınavlar, tüm bunları başarıyla atlatmışsın. Biri senin üzerine bahis oynasa Tus'u da kazanır'a oynar" dedi. Bir an kendimi hipodromda koşarken hayal ettim. Zengin göbekli amcalar, "Kazanır, kazanır bu kıza yatırıyorum tüm paramı" falan diyor. Ben de onları hayal kırıklığına uğratmıyorum tabii ki. Ya Scrubs diye bir dizi var, izlemeyen varsa izlemesini önereceğim bir dizi gerçekten. Ordaki başrol J.D. de sürekli böyle hayallere dalıyordu ve çok komikti. Bu bilgiyi de vermek izledim. Öyle işte hipodromda Gülbatur, Şahbatur'larla koşma düşüncesi de beni eğlendirdi. Hakikaten ben de kendime oynardım sanırım. Ama işin içindeyken öyle olmuyor. Bir aksilik olursa, başaramazsam, emeklerim boşa giderse? Ya yetersizsem? Bir sonraki sınava çalışmayı kaldırabilir miyim? Ne bileyim birilerinin nazarı değer mi? 

Yahu bu nazar işi gerçekten var mı? Yoksa psikolojik mi? Birçok kişiyi görüyorum, nazar değdirdiniz, göze geldim, şöyle böyle. Annem aşırı inanıyor. Küçükken erkenden konuşunca beni kıskanmışlar, nazar değmiş. Bir süre kekelemişim öyle diyor. İbrahim Tatlıses bile "Hain insanlar, nazar ettiniz" diyor. Adam imparatorluk kurmuş, kafasından vurulup ölmemiş, ona bile nazar değmiş. Neden değiyor bu lanet olasıca nazar??? Bir tweet vardı "Tabii nazarımız değecek orospu çocukları var mı öyle bedavaya mutluluk" diye. Peki tweeti özlü bir sözmüş gibi italik yazmam asgdjshdkf çok eğlendim. Aslında bu da haklı bir bakış açısı. Ama nolur Allah'ını seven bana nazar değdirmesin. Çok zor durumdayım, çok da çalıştım, psikolojim falan bozuldu. Daha bir başarı elde etmeden, o başarı geldiğinde (inş gelirse) bir aksilik çıkacak diye anksiyeteye giriyorum. Böyle bir şey olabilir mi???

Annem günde üç öğün nazar duası okuyor. Esneyince nazar çıkıyormuş. Uyku problemi bitti kadının benim sayemde. İlaçsız uyumaya başladı. (şaka değil) YAPMAYIN ABİLER. DEĞDİRMEYİN. Öyle yani. İnanmakla inanmamak arası, ama inanmaya daha yakın bir konumdayım nazara karşı.
Konusuz başladığım yazım "Nazar değdirenin Allah belasını versin" temasıyla şekillendi. Ben de beklemezdim, vallahi konu konuyu açtı. 

Bu hafta çok beğendiğim bir başka tweeti alıntılayacağım. "Sürekli 'Asla pes etme, inan, istersen yapamayacağın şey yok' şeklinde motivasyon paylaşımları yapan arkadaşıma bunları söyleten şeyin yağlı götünü squatla kaslı bir göte çevirmek olması..." Beğene beğene bunu mu beğendin diyebilirsiniz. Ama gerçekten böyle bir dertsiz tayfa var ve bazen rahatsız edici olabiliyorlar. Ya tamam kardeşim, ben de geçtim o yollardan, hayvan gibi spor yaptım, zayıfladım falan. Ama bedensel acı çekmeyle zihinsel işkenceyi bir tutmak gerçekten beyinsizlik. Benim de karnım sızladı, benim de bacaklarım yandı. Ama size yemin ederim şu son 6 ayda çektiğim işkencenin yanında o sporlar falan fısssss kaldı. Ne aç kaldığım günler, ne koşu bandında 45 dk koştuğum anlar, ne de sumo squatlar zorlayıcı geliyor şu anki halimle kıyaslayınca. Onun yaşadığı da öyle bir hayat diyip geçiyorsun tabii napacaksın? Oturup sendeki stresi, bitkinliği onun da yaşamasını, anlamasını mı bekleyeceksin? Sıkıyorsa gelsin benim koşullarımda da pes etmesin, inansın, her boku yapsın. Boş boş konuşuyor işte. He gerçek bir kahraman, hayatın her türlü zorluğunun üstesinden gelen bir kişi bana bunu söylesin, büyük bir şevk ve motivasyonla dinlerim. Mesela şu an mesleğimden ötürü, bir profesör bana, "Güçlü ol Sinem, sen iyi bir doktor olacaksın, çok başarılı olacağına inanıyorum." dese "Asla pes etme!" diye dövme bile yaptırırım. "Never give up" diye afillisinden hatta. Yani bu sözü kimin söylediği gerçekten önem arz ediyor. 

Ben, kitlelerin (sanırım 15-20 kişinin) temsilcisi olarak size "Asla pes etme!" diyebilirim sanırım. Ama her an yan çizip, "Salın şu amına koduğumun hayatını" da diyebilirim. Benim sağım solum belli olmaz. O yüzden şimdilik sessiz kalıyorum ve yazımı burada sonlandırıyorum. Hoşçakalın!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkese Merhaba!

Günlükvari 16 - Nihayet Bahar!