Hem de çok sevgili Antalya’mdan sesleniyorum sizlere. Deliler
gibi, çılgınlar gibi, bir CAMIŞ gibi yatıyorum. Eh, artık hak etmiştim değil mi
ama?
23 günlük kamp serüvenim ve akabinde girdiğim TUS’tan sonra
atladım uçağa, Antalya’ya geldim. Türbe gezer gibi ya da daha doğru bir tabirle
ifade etmem gerekirse bir göçebe gibi yaşıyorum günlerdir. Ayıptır söylemesi
biz buralıyız, yani halam, kuzenlerim falan burda yaşıyor. Çekirdek ailem de öyle
Zonguldak’ta yaşıyor. Ne çeşit enayilikse. Ya da kader diyelim. Neyse. Zaten can
ciğer bebeksu bir sürü arkadaşım da var. İşte bir aile tayfasında, bir de
arkadaşlarımda kalıyorum. Dönmeye hiç niyetim yok. Bana kalsa sonsuza dek
kalırım canım Antalya’mda. O kadar tanıdık, o kadar bebiş hissettiriyor ki bu
şehir. Şimdi aklınızdan geçenleri az çok tahmin ediyorum. Uzmanlıkta Antalya’yı
yazacak mıyım? Sınavım nasıl geçti? Hangi bölümleri düşünüyorum? Valla içinde
bulunduğum bu evre için işin en zevkli kısmı derlerdi ama ben yine
anksiyeteler, manyak düşünceler falan derken kendime zindan ettim bir miktar. Neyse
son iki gündür maşallah iyiyim. Öğlene kadar uyumalara geri döndüm. 7’de
kalkıyordum YEDİDE. Uyandığım yer de Ankara anasını satayım. Hani tamam gerçekten
güzel bir muhitteydim haksızlık etmiyim, ama yine de soğuk bir sabaha, günde 12
saat ders dinleyip kafanın amcık kıvamına erişeceği bir ders oluşumuna tam 23 gün
gitmek. Zordu tabii ki. Ama iyi ki gittim diyorum. Evde akıl hastanesine
kapatılabilirdim gitmemiş olsam.
NEYSEEEE O GÜNLER GERİDE KALDI DİYELİM. Şimdi ara ara gelen
çarpıntı ataklarıyla sınav sonucunu bekleme vakti. Bu sınava hazırlanmış herkes
için ortak dileğim şudur: “Hak ettiysen gani gani karşılığını al kardeşim. Çalışmadıysan
da az kenara çekil, çalışmış olan kazansın”
Şimdieeee, yavşak yavşak yazacağım arkadaşlar kimse kusura bakmasın.
Ağzım yüzüm kaya kaya yazıcam. Hiçbir ciddiyeti kaldırabilecek durumum yok. Sabbbahhhtan
akşama kadar P!NÇ izliyorum bir kere. Oğuzhan Uğur olan ciddiyetimi de alıp
götürdü. Ya tam aşık olacaktım ki bilenler bilir göbek adım platodur benim. Öğrendim
ki boyu kısaymış… Üzgünüm Oozhan bey beni kaybettiniz diyomuşum, adama şu an
top class karılar yürüyor ben kimim ki jdskddj
Ya bu adamı neden sevdim biliyo musunuz, adam konuşkan,
çenebaz. Ama boş yapmıyor. Tecrübelerinden güzel dersler çıkarmış, güzel analiz
etmiş hayatını. İnsanlara da faydası dokunuyor bence. Yalnız, hayatımın benden yaşça
büyük erkekleri beğenme fazına umarım geçmemişimdir. Yaşıtlardan umudu
kestiysek ayvayı yedik yani o zaman. Çünkü ben yaş farkına biraz karşı bi insanım.
Herkesin en iyi yaşıtıyla anlaşacabileceğini düşünüyorum. Hele arada bariz bir
yaş farkı varsa, birlikteliğin sebebi cinsellikmiş gibi geliyor. “Ne paylaşıyorsunuz
ki yani?” diye düşünüyorum hemen. Ben mental birlikteliğe çok önem veren bir
insanım. Kafamın uyuşmadığı, aynı şeylere gülmediğim biriyle olamam. Zaten bir
süre sonra ortak dil geliştirmiş, her konudan sizi birleştiren noktaya varabilmiş
oluyorsunuz. Güzelliği de burada bence.
Şimdii aradığım kriterleri bir bir sayıyormuşum shdjsk. Şaka
şaka. Ya şimdi hayat öyle bir şey ki, bir engel oluyor önünde, onu aşana kadar
gözün hiçbir şey görmüyor. Aşınca da, ay artık bi etrafıma bakam, kısmet var mı
yok mu tribi. Eeeeee genciz yani biz de delikanlıyız diyomuşum sndjksjd. Napam
şimdi Antalya’ya gelmişim. Ders mers bitmiş geride kalmış. Tüm gün youtube’de video
izliyom. Arkadaşlarla çıkıyom herkes manitiyle. Normalde bu tribe de asla
girmem çünkü ben senelerin sapıyım yani kapının kolu bile sevgilisiyle gelir
ben yine yalnız olurum bu da nasıl bir benzetmeyse artık. Ne bilem artık
sıkılmışım atraksiyon istiyom galiba. Atraksiyon beni bul (yarrağıma buldu)
Ben burda çok özel olmayan ama herkesin gülebileceği ne
anlatabilirim diye düşünüyorum şu an. Hani her an bokunu çıkarıp zevzekleşebilirmişim
gibi geliyor. O sınava hazırlanan, multidisipliner Sinem gitti, oda sıcaklığında
erimiş, kabına yabışmış çikolata kıvamında Sinem geldi. Yazdığım yazının da bir
ciddiyeti kalmadı yani. Ne için başladım, şu an nerdeyim, nereye bağlayacağım hiçbir
fikrim yok. 5 saattir aynı koltukta umarsızca yatıyom. Yazı da umarsızca
yazılmaya devam ediyor işte. Neyse ben biraz sınav sonrası girdiğim triplerden
bahsedem bari.
Arkadaşlar ben 6 aydır insan görmüyom. Bu yalan ya da
abartı değil. Toplamda evden çıkma sayım 10 falandır bu süreçte. Doğum günümde,
yılbaşında falan çıktım. Bir de birkaç evrak işinde falan. Hani hapishaneden
çıksam bu kadar olurdu sanırım. Ankara’ya kampa gittim, aşşırı işlek bir
caddede her gün yürüyorum. 7. Cadde yani gizem de yaratmaya gerek yok. Böyle insanlarla
göz göze geldiğimde dik dik bakıyorum niye bakıyorlar acaba diye. Sanki ben bir
ucubeyim de, herkesin gözü üzerimdeymiş gibi. Böyle şüpheci ve psikopat bir ruh
hali içindeyim. “BANA NEDEN BAKIYORLAR?” bu soruyu Antalya’da arkadaşıma da
sordum. “Bir anormalliğim mi var neden herkes bana bakıyor?” Kız diyor ki kanki
normalde de böyle bakıyorlardı da sen farkında bile olmuyordun. Normal bir
süzme bu yani diyor. Size yemin ederim insan görmeyince böyle oluyormuşsunuz. Işıklar
caddesi lan. 2 milyon kez yürümüşümdür orda. Tek başımayım kulaklığı takmışım, müzikle
de iyice tribe girdim. İşte bu süreçte yaşadıklarım, bunalımlar şu bu derken
klip çekiyorum resmen sokakta. Hareketlerim, tavırlarım değişti. Sanki reji
arkamdan beni takip ediyor. Ulan ben ciddi anlamda bu dönemde kafayı sıyırmadıysam
bir daha sıyırmam diye düşünüyorum. Bu anlattıklarımdan yola çıkacak olursak
sizce delirmiş miyim? Tşkler bence de delirmedim. Delirdiysem de olur o kadar. Oturun
çalışın bakalım nasıl oluyormuş? Yaaa öyle kolay değil o işler.
Hazır kendi kendime yükselişler yaşamaya başlamışken, biraz
da şu Milli Kütüphane işsizlerine giydirmek istiyorum. Kampın son 2 ders gününe
katılmayıp Milli Kütüphane’de ders çalıştım. Normalde benim tarzım değildir
kütüphanede çalışmak. Evde köpeklemeyi severim ben. Ama yine aynı saatte uyanmam,
disiplinli bir periyotta çalışmam gerekiyordu, o yüzden 2 gün boyunca ordaydım.
Amına kodumun şovmenleri doldurmuş etrafı. Kimse ders çalışmıyor (tus tayfa hariç)
Ulan siz neden mevcutsunuz? Niye varsınız falan diye deliresim geldi. Kardeş kusura
bakmayın bu tıpçı egosu boşuna oluşmuyor. Tamam bile isteye yazdık. Ama arada bu
kadar uçurum olduğunu bilseydim sikseler yazmazdım ya. Kıskançlığım tavan yaptı.
Siz, diğer bölümlerde okuyanlar, bu çalışmanıza çalışma mı diyorsunuz
gerçekten? Biz bizimkine fuhuş diyelim o zaman. Amk yanıma bir kız geldi en az 2
saat aralıksız uyudu ya. Kızın fotosunu çekip arkadaşıma gönderdim “Bu orospu
saatlerdir uyuyo sikicem belasını” diye. Gerçekten iyi bir ruh halinde olduğumu
iddia etmiyorum, hatta ne iyi hali, delirmenin kıyısındaydım lan ben. Oraya iki
sohbet muhabbet için gelen, sigaraya çıkıp duran, haha hihi kahveler anasının
amı derken akşam eden tipleri görünce rabbim sen beni neyle sınıyorsun dedim. Daha
da nelerle sınayacak Allah bilir. Şu hayatta doktorların eli öpülecek kardeşim.
Her doktorun değil belki ama benim eforumun eli öpülmeli bundan %100 eminim. Geri
basssssssss pls.
Eee bağırdım çağırdım konu bitti. Böyle sert bitirmeyek ama
yazıyı ya içime sinmedi. Ne kadar da yufka yürekliyim. Hee ben size nereyi
yazacağımı falan söyleyecektim. Arkadaşlar ben dahiliye yazacağım. Başından beri
hedefim de buydu. Sevgili üniversitem yök kadrosu açmamış, ben de sağlık
bakanlığı yazamıyormuşum. Ya bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi sahibi biri
varsa bana ulaşsın kardeş. Yok hayır öyle değil aslında falan diyorsanız buyrun
konuşak. Neyse benim zaten hedefim İzmir de, Antalya da yedekte olsa iyi olurdu
yani. Durumum biraz belirsiz çünkü. Kalbi benimle olan caaanım dostlarımın
duasıyla İzmir’e gideceğim inşallah. Buna inanıyorum. Dahiliye olmazsa da alta nöro
möro bişiler yazarım herhalde. Eeee artık şehri ben seçiyorum. Umarım şehir de
beni seçer. Seç beni İzmir ben tam sana göreyim. Valla bak. Birbirimize iyi
gelicez bence. İnancımı yitirmedim. Tostumu yedim bekliyorum İzmir. (Dualara yükleeennnnn)Bundan sonra daha dolu içeriklerle karşınızda olurum umarım (yoo olmam) Ya instagrama o kadar saydırdım, hayvanlar gibi gömdüm, şimdi sıkıntıdan devamlı refresh. Meğersem insanlar çok sıkılıyormuş, ulan benim sıkılmaya vaktim mi oldu? Ama şimdi var hahahahaha. Canlı yayınlara dönsem mi diyorum, şarkı falan söylüyordum ya. Ama işte çok ağır giydirdim r yapamıyorum. Sinsy gibi timelineda geziniyorum şimdilik. Belki soundcloud fln o tarz şeylere bakarım. Bir meşgale bulacağız mecbur. Haydi bitiriyorum yazıyı. Hoşçakalın!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder