Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

11 Ekim 2020 Pazar

Günlükvari 7 - Dinginlik

Herkese iyi pazarlar!

Güzel bir kahvaltı sonrası çayımı yudumlarken içimden blog yazısı yazmak geldi. Ben de hevesimi yitirmeden bilgisayarımı açıp yazmaya başladım. Tweetlerimden anlayacağınız üzere son zamanlarda pek iç açıcı günler geçirmiyorum. Aslında tamamen kötü de diyemem; çünkü senelerdir hayalini kurduğum olay tam da hayatımın en boktan günlerini yaşadığımı düşündüğüm dönemde gerçekleşti. Demek ki hayatın bir bildiği var. Seni önce dibe çekiyor, ya da kendin bile isteye dipte olmayı tercih ediyorsun, sonrasında bir kurtuluş yolu sunarak seni dengeye ulaştırıyor.

Yaşadığım onca olumsuzluğa rağmen gerçekten şanslı bir insan olduğumu düşünüyorum. İşler ne kadar ters gidiyor gibi görünse de, bir şekilde paçayı kurtarabiliyorum. Öyle ki, ben hareketliyim, ben tezcanlıyım, bir şeylerin olmasını beklemektense kendim gidip almayı tercih ederim. Bu demektir ki, ben yaşayarak öğreneceğim. Belki kulağa fazla cüretkâr bir tutum gibi geliyor ama öyle. Öyleyim. İçimden gelen dürüst olmak, içimden gelen açık ve net olmak. Oyunsuz olmak, yalansız olmak.

Kendime 2 ay boyunca işkence uyguladım. Yaşadıklarımdan ziyade hissettiklerim çok ağır geldi. Aslında kimse bana bir şey yapmıyordu, kendim çalıp kendim oynuyordum. Kimse üzerimde büyük oyunlar planlamıyor, kimse beni manipüle etmiyordu. Hatta kimse beni umursamıyordu desem yalan olmaz. Ben bütün duygularımı aldım, üstüne düşündüm, o duyguları filizlenmiş bir tohumdan olgun bir hasata dönüştürdüm. Büyüttüm, büyüttüm ve sonrasında o duygular kontrol edemeyeceğim boyuta ulaştı. Platonik aşka oldum olası meyilim vardır; ama bu yaşta yeniden yaşayacağım aklımın ucundan geçmezdi doğrusu. Platonik aşkın güzel yanı, içinde yaşarsın ve dışarıya belli etmezsin. O senin kendinle olan özelindir. Benimkisi içten içe karşılık bulma umuduna tutunarak içimde de kalamadı. Patladı gitti.

Kendimle ilgili çözmem gereken, bundan sonraki hayatıma taşımamam gereken şeyler var. Her gün bunlar üzerinde düşünüyorum. Kimi zaman olayı profesyonelce ele alabiliyorken kimi zaman da ruhsal bunalımların esiri olabiliyorum. Neticede beni iyileştirebilecek temel şey zaman. Durum tespitleri, mantıksal açıklamalar bir yere kadar. Zamana bırakıp, üzerinde daha az düşünmeye başladığında, hatta aklına geldiğinde kendinle dalga geçebilmeye başladığında artık atlatıyorsun demektir. Bu günlerin uzakta olmadığını biliyorum.

Hayatta neyi isteyip neyi istemediğimi biliyorum. Aslında bunu oldum olası biliyordum; ama bir süre gözlerimi kapatmak istedim. Çünkü merak ediyordum. Mantığım yüzünden yaşamayı reddedeceğim şeyler belki de hayatımda eksiklik yaratacaktı. Artık böyle bir konunun yaşayarak görmemem gereken bir şey olduğunu biliyorum. Hassas bir kalbim var. Ne kadar dirayetli görünsem de kaldırabileceklerim ve kaldıramayacaklarım var. Üstüne üstlük bir de öngöremediklerim vardı. Ben bu duyguları içimde büyütürken, karşımdaki insanın gerçek karakterinden bihabermişim. Meğer dürüst olan bir tek benmişim.

Bundan sonra kendim için doğru olan şeyleri yapmaya çalışacağım. Eğer duygularım beni yanlış yola sürüklüyorsa, bu sefer onların peşinden gitmeyeceğim. Hiçbir duygu, kişinin kendisine olan saygısından daha değerli değil. Kendime bunu hatırlatacağım. Ben sevgiye aşık biriyim. Sevmeyi seviyorum. Dostlarımı, ailemi, kedimi çok derinden seviyorum ve o sevgi bana huzur veriyor, beni hem dinginleştiriyor, hem de bana yaşam enerjisi veriyor. Artık yanlış insanları sevmek istemiyorum. Onlar benim için yanlışlar, onlar belki de herkes için yanlışlar. Ürettiğim o büyük enerjinin yere çakılışını görmek istemiyorum. Hak ettiği insana ulaşmayacaksa, hiç oluşmasın istiyorum.

Hayatımda yeni bir dönem başladı. Artık haftada bir gün bir mekânda sahne alıyorum. 2 yıl önceki blog yazımda, bu durumdan kurduğum küçük bir hayal olarak bahsetmiştim. O hayal nihayet gerçekleşti. İstediğim repertuarla, istediğim gibi bir yerde müzik yapıyorum. “Şu şarkıyı ekleyelim, bunu çıkartalım, bunu böyle çalalım, şunun şurasını böyle yapalım” gibi tatlı telaşlarım var artık. Diyafram nefesi ve ses egzersizleri çalışıyorum. Kolay kısılmaya meyilli bir sesim var. Yüksek sesle konuşmamdan, sesimi iyi kullanmamamdan kaynaklanıyormuş. Sigarayı bıraktım. Papatya çayı, zencefil çayı içmeye başladım. Diyafram nefesini günlük hayatıma da entegre etmeye çalışıyorum. Bana göre belirgin bir gelişme var. Umarım gösterdiğim bu özenle sesimi koruyabilirim.

Şarkı söylerken yaşadığımı hissediyorum. Dans ederken yaşadığımı hissediyorum. Bunlar beni hayata bağlayan şeyler. Tam da hayattan kopmaya başladığımı, artık bu kalp kırıklıklarına, bu hayal kırıklıklarına daha fazla tahammül edemeyeceğimi düşündüğüm dönemde bana öyle iyi geldi ki.

Benim kompleks olma, ulaşılamaz olma gayelerim yok. Kimine göre basitim, kimine göre karman çormanım. Bana göreyse yorgunum. Hiçbir şey için ekstra çaba sarf edemeyecek kadar yorgunum. Hayat beni alsın, götürsün bir süre. Düşünecek fırsat bile bulamayacağım günler içinde kaybolayım. Rutinin içine karışayım. Sonra beni usulca kıyıya bırakıversin, uzun süredir içinde olduğum sudan kendi isteğimle, kendi gücümle çıkayım. Biliyorum ki o zaman geldiğinde yeniden doğmuş gibi olacağım.

1 yorum:

  1. MGM Grand Hotel Casino & Spa Map & Floor Plans - Mapyro
    Casino · MGM Grand Hotel & Spa · MGM Grand Hotel & Spa. MGM Grand Hotel & Spa. MGM 남원 출장마사지 Grand Hotel & Spa. MGM Grand Hotel & Spa. MGM 밀양 출장샵 Grand Hotel & Spa. MGM 서울특별 출장안마 Grand Hotel & 보령 출장마사지 Spa. MGM Grand Hotel & Spa. MGM Grand Hotel & Spa. MGM Grand Hotel 양산 출장샵 & Spa. MGM Grand

    YanıtlaSil

Herkese Merhaba!

Günlükvari 16 - Nihayet Bahar!